'Şiddete Karşı Yasal Düzenleme İstiyoruz'
'Şiddete Karşı Yasal Düzenleme İstiyoruz'
Memur-Sen ve Eğitim Bir Sen Kahramanmaraş 1 Nolu Şubesi geçtiğimiz günlerde İstanbul'da lise müdürü İbrahim Oktugan'ın öldürülmesiyle ilgili Adliye binası önünde basın açıklaması yaptı.
Memur-Sen ve Eğitim Bir Sen Kahramanmaraş 1 Nolu Şubesi geçtiğimiz günlerde İstanbul'da lise müdürü İbrahim Oktugan'ın öldürülmesiyle ilgili Adliye binası önünde basın açıklaması yaptı.
Memur-Sen ve Eğitim Bir Sen Kahramanmaraş 1 Nolu Şubesi'nce, İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde Irak asıllı Y.K. tarafından, okuldan atıldığı gerekçesiyle Lise Müdürü İbrahim Oktugan'ın öldürülmesine tepki amaçlı, basın açıklaması gerçekleştirildi.
81 ilde eş zamanlı düzenlenen açıklamayı okuyan Memur-Sen ve Eğitim Bir Sen Kahramanmaraş 1 Nolu Şube Başkanı Mehmet Çetin, eğitim çalışanları olarak şiddete karşı yasal düzenleme istediklerini söyledi.
Memur-Sen ve Eğitim Bir Sen Kahramanmaraş 1 Nolu Şube Başkanı Mehmet Çetin yaptığı basın açıklamasında şunları ifade etti;
"Eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddet olaylarını protesto etmek ve şiddeti önleyecek, failleri cezalandıracak, mağdurlara hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılması talebiyle, bir araya gelmiş bulunuyoruz..
Yakın zamanda Kahramanmaraş Mimar Sinan İlkokulunda bir öğretmenimiz veli terörüne ve şiddetine maruz kalarak yaralanmış, son olarak da İstanbul/Eyüpsultan’da bir öğrenci, okul müdürü İbrahim Oktugan’a, silahlı saldırıda bulunmuş, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan okul müdürümüz maalesef kurtarılamayarak canice katledilmiştir. Meslektaşımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve bütün eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz.
Kanayan bir yara hâline gelen şiddet olaylarına dikkat çekiyor, tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz.
Bu çağrımızı sürekli tekrarlıyoruz. Sesimize kulak verilseydi, gereken önlemler zamanında alınmış olsaydı belki de gündemimiz bu olmayacaktı. Ancak, ne yazık ki birçok konuda olduğu gibi, bu konuda da geç kalınmıştır.
Genel Başkanımız Ali Yalçın, Millî Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin’in daveti üzerine bakanlıkta bir görüşme gerçekleştirmiştir.
Görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yapılmıştır.
Sayın bakanın davetini ve eğitimcilere şiddeti önlemek üzere yapılacağı ifade edilen, çalışmaları önemli ve kıymetli buluyoruz.
Bakanlıkta yapılan ortak basın açıklamasının ardından, genel başkanımızın katılımıyla TBMM önünde gerçekleştirdiğimiz geniş katılımlı eylem, eğitimcilere şiddeti önlemeye dönük kararlılığımızın ve şiddet olaylarının oluşturduğu büyük üzüntünün bir tezahürüdür.
Dün, Ankara’da TBMM önünde yaptığımız çağrıyı, bugün burada, bizler de yapıyoruz: Ölümle sonuçlanmaya başlayan saldırıların son bulması için, gereken adımlar ivedilikle atılmalı; eğitimcilere yönelik şiddeti önleme yasası artık çıkarılmalıdır.
Öğretmen, memur, hizmetli, şef, şube müdürü demeden, tüm eğitim çalışanlarına, kamu görevlilerine yönelen şiddeti bir defa daha lanetliyoruz.
Bugüne kadar, kamu görevlilerine yönelik gerçekleştirilen, tüm şiddet olaylarında, tepkimizi en sert bir şekilde ortaya koyduk. Koymaya da devam ediyoruz.
Sendika olarak, geçen yıl hayata geçirilen Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışmalarında, şiddete yönelik düzenlemeyi talep ederek son ana kadar sergilediğimiz ısrarın gereği malesef ki yapılmadı. O gün gereği yapılsaydı, belki bugün İbrahim hocalar ölmeyecekti.
Genel Başkanımız Ali Yalçın ın Bakan ile görüşmesinde, meslek kanununa ilişkin yeni düzenleme konusunda kullandığı, ‘şiddete karşı yasal düzenleme’ ifadelerini son derece kıymetli buluyoruz. Bu konunun bir an evvel hayata geçmesinin, takipçisi olacağız.
Eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını önleyecek, caydırıcı olacak, failleri cezalandıracak ve eğitim çalışanlarına hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenleme biran önce yapılmalıdır.Bugün bunun için iş bırakma eylemi gerçekleştiriyor, ülke genelinde basın açıklamaları yapıyoruz.
İş bırakma eylemiyle eş zamanlı olarak, 1 hafta sürecek dilekçe kampanyamızı da başlatmış bulunuyoruz.
Son yıllarda yaşanan hadiselere bakıldığında görülecektir ki, şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, ne yazık ki yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiştir.
Eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaşmıştır.
Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının neticesidir. Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da, bugünkü ilgisizliğin sonucu olmamalıdır.
Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak sürece varması, acil ve köklü çözüm bulmasını zaruri hâle getirmektedir.
Devlet, kasıtlı şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemekle mükelleftir. Bu yükümlülük çerçevesinde, suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari şartları tesis etmesi gerekir.
Yaşama hakkını koruma ve ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirmelidir.
Hukuk devleti olmanın gereği olduğunu bugün burada bir kere daha hatırlatmak istiyoruz.
Bu doğrultuda, eğitim çalışanlarına karşı, eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı, şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir.
Eğitim çalışanları olarak, şiddete karşı caydırıcı nitelikte bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete maruz kalan ve çalışanlara da hukuki koruma sağlayacak yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını istiyor ve bekliyoruz." dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.